Bizim anlayışımızda “Vefası olmayanın dini yoktur”. “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.” diyen Hz. Ali’nin hikmet membaı ve ilmin hazinesi olması bunun neticesidir.
Kökünden koparılan ağacın meyve vermesi düşünülemez. Tarihin hangi devrinde yaşamış olursa olsun, bizlerin bugüne imanlı ve insaflı gelmemize katkısı olan herkes bize mukaddes bir abide mesabesindedir. Hürmet ve tazimi fazlasıyla hak etmektedir. Onlar bizim için kendileri olmadan cennete bile girmeyi düşünemeyeceğimiz sevdiklerimiz ve büyüklerimizdir.
Bu anlayışı insan olmanın vazgeçilmez bir şartı kabul ederek; bizlerin, hocalarımızın, talebelerimizin yetişmesinde vakıf ve dernek faaliyetlerimizin inşa ve idamesine öncülük etmiş, yardımcı olmuş, herkesi hem hayatında hem de vefatından sonra hayırla yâd etmeyi bir iman borcu addetmekteyiz. Davaya ihanetin dışında hiçbir kusur, gördüğümüz iyilik ve desteği unutmamıza gerekçe kabul edilemez.
İslam eğitimine ömrünü vermiş ve bu şekilde İslam’a ömür katmış kıymetli dostlarımızı her namazda, her hatm-i hacegandan sonra, her Cuma namazının peşine okunan hatim ve Yasinlerle anmayı bir borç biliriz.
İsmailağa Ahde Vefa Derneğimiz sırf bu maksatla kurulmuş olup vefat eden hoca efendi ve büyüklerimiz için vefat yıldönümleri tertip edilmekte ve hatimler okunmaktadır.
TÜM FAALİYETLER